Dün gece itibariyle gerek Türkiye gerekse dünya genelinde son derece hızlı bir transfer döneminin sonuna geldik. Birbirinden büyük dünya yıldızlarını ligimizde izleyecek olmak büyük bir heyecan kaynağı.
Sezon başında yayıncı kuruluş ile yaşanan kriz göz önünde bulundurulduğunda Falcao, Luiz Gustavo,Sturridge ve Elneny gibi marka değeri taşıyan transferlerin önemi daha iyi anlaşılıyor.
Kurulan bu güçlü kadrolar, şampiyonluk yarışının geçtiğimiz senelerden daha çetin geçeceği anlamına geliyor. 30. hafta sonlandığında potada 4 takım görürsek şaşırmayız.
Şampiyonluk adayı 4 takımın da tarafları muhtemelen transferlerden memnundur ancak insan yine de “futbolcular kampa yetişmeliydi” diye düşünmeden edemiyor.
Abdullah Avcı’nın gelişinden sonra oyun felsefesinde de ciddi bir değişikliğe giden Beşiktaşkadrosunu 10 yeni oyuncuyla güçlendirdi.
Farklı bir oyun sistemine geçileceği için bu normal karşılanabilir.
Hoca, kanat beklerinden çizgiye inip uzun ortalar atmasından ziyade oyunu daraltıp orta sahada pas kalitesini arttırmalarını ister.
Bu oyun Gökhan Gönül’ün kütüphanesinde bir nebze mevcut olsa da Caner’in başarabileceği oyun değil.
Henüz izlememiş olduğum Pedro Rebocho’nun nasıl bir oyuncu olduğunu bu sayede anlamış oluyoruz.
Avcı’nın inandığı pas futboluna göre tasarladığı takımda Kagawa’yla nasıl yeni sözleşme imzalanmadı bu anlaşılabilir bir şey değil.
Fenerbahçe ise yaz transfer dönemini beklenildiği gibi takımın iskeletini tamamen değiştirerek geçirdi.
Bu yıl geçen sezonki strateji tamamen terk edilmiş durumda.
Eski günlerini arayan Fransa futbol aktörleri –Ayew, Benzia, Slimani- geçen sezonki hüsranın asıl sebepleriydi öyle ki yazarken bile gözüm karardı.
Bu sezonki transferler Ersun Yanal’ın oyun sistemine daha uygun.
Avrupa kupalarında yer almayacak olan takım 34 tane hedef maçına çıkacak.
Oynanan her 90 dakika bu takım için final havasında olacak ki tüm parçalar yüksek tempo ve keskin baskıdan hiç sakınmıyor.
Fenerbahçe fiziksel gücünü ve kondisyonunu ekonomik kullanmak zorunda olmamanın avantajını sahaya yansıtmaya çalışacak.
Vedat Muriqi’i özel kılan da bu işte. Fenerbahçe 34 maçta da rakip ceza sahasında bir polise sahip. Emre ve Kruse gibi pas kalitesi ligimizin üstünde olan oyun kurucularla topa hükmedip, Moses ve Rodrigues gibi patlayıcı özelliğiyle rakibin dengesini bozarak Muriqi ile de sonuca gitmeye çalışacak olan Fenerbahçe taraftarının da özlediği dinamizme ve güce kavuşmuş durumda.
Son olarak, savunma ikilisini oyunun bir parçası olarak çok ileri çıkartan sarı lacivertlilerde Luiz Gustavo dönen topları havuzdan çekip alma ve yapılan top kayıplarında oluşacak karşı atakları kesme konusunda çok önemli bir parça.
Son 2 sezonun şampiyonu, bu sezonun da en büyük şampiyonluk adayı Galatasaray da çok başarılı bir transfer dönemi geçirdi.
Dünyaca ünlü Radamel Falcao transferiyle büyük sükse yaratsa da Nzonzi, Seri, Lemina ve BabelŞampiyonlar Ligi seviyesinde oyuncular. T
eknik direktör Fatih Terim ve yönetim kurulu bu sezon birden fazla rakiple mücadele edeceklerini anlamış olacaklar ki takıma çok fazla takviye yapıldı.
Son 2 sezonun şampiyonunun 13 transfer yapmış olması başka şekilde açıklanacak gibi değil zira.
Bu büyük oyuncular hakkında ne yazsak az kalacak çünkü ben Falcao’yu anlatabilecek kelime dağarcığına sahip değilim.
Bir süper yıldızı daha ligimizde izlemenin keyfini yaşayacak olmak heyecan verici.
Yine de Galatasaray hakkındaki en büyük soru işareti hala Feghouli’nin kötü oynama lüksü olmamasıdır.
Yakın zamanda ligin en baskın oyuncusu Alex’i hatırlayacak olursak yeri geliyor Fenerbahçe, Alex’inkötü oynadığı maçları bile kazanmayı biliyordu ama Galatasaray, Feghouli’nin kötü oynadığı maçlarda sonuca gidemiyor.
İşte Falcao’nun verim hesabı bu şekilde yapılmalı.
Kaplan, Feghouli’nin kötü oynadığı maçlarda takımını sonuca götürebilecek mi önemli kısım bu yoksa zaten 20 lig golünün altına düşme ihtimali yok denecek kadar az.
Karadeniz Fırtınası’nda haberler iyi.
Büyük bir mali darboğazdan Ahmet Ağaoğlu’nun doğru yönetimi ile çıkan Trabzonspor, yıldız oyuncu Yusuf Yazıcı’nın transfer sürecinde de başarılı bir strateji kurdu.
Kadrosuna 10 tanesi 23 yaş altı olmak üzere 17 oyuncu katan bordo mavili ekip Sosa ve Abdülkadirönderliğinde 3 kulvarda da sonuna kadar mücadele edecek.
Sturridge gibi büyük bir markayı Trabzonspor’a getirmek çok büyük iş. Ünal Karaman, İngiliz yıldızı muhtemelen sağ forvette kullanacak.
Abdülkadir’i bu sezon bazı maçlarda 10 numara pozisyonunda gördük.
Türk Messi alt yaş gruplarında bu pozisyonda gösterdiği performansla üst yapıya bu kadar hızlı çıkmıştı.
Adam eksiltme, anahtar pas, saha görüşü ve uzaktan şut gibi hücum oyuncularında fark yaratan özelliklerinin üstün olması sayesinde sahayı boyuna değil de enine kullanması onu daha değerli hale getirecek.
Bu yüzden Ömür’ü Sörloth’un arkasında kullanıp Sturridge’i sağ forvete atmak çok ölümcül bir hücum hattını beraberinde getirecek.
Karadeniz Fırtınası’nın bu sezon iç sahada herkesin başına bela olacağı su götürmez bir gerçek.
Ligde nereye kadar gideceklerini deplasman performansları ve Avrupa Ligi’nde kullanacakları rotasyon belirleyecek.