Beşiktaş’ta çan sesleri giderek yükseliyor. İlk 4 maçta kaybedilen 8 puan ve sahadaki görüntüye bakıldığında iyi şeyler konuşmak çok güç.
Tercih Hatası
Sezona Abdullah Avcı gibi muhafazakar futbol doğruları olan, başarıya ulaşabilmek için keskin şartlara direkt olarak bağımlı bir tercihle başlayan yönetim kurulu, muhtemelen Haziran ayına geri dönme şansına sahip olsa Avcı ismini tekrar bir düşünürdü. Bu söz Avcı’nın Beşiktaş kalibresinde bir teknik adam olmadığı anlamına gelmiyor. Yalnızca Beşiktaş, Avcı’nın başarıya ulaştırabileceği bir oyuncu kadrosuna sahip değil. Hocanın istediği oyuncuların da hepsini transfer edebilecek kadar mali özgürlüğe sahip olsalardı zaten Şenol Güneş ile yola devam ediliyordu. Bu 2 gerçek birleştiğinde ortaya yamalarla dolu bir “takım” çıkıyor.
Beşiktaş futbol aklının şu soruya yaklaşımı bize büyük bir ipucu verecektir aslında: İyi bir şef, mutfakta ne varsa ondan yapabileceği en iyi yemeği yapan mıdır yoksa en iyi yemeği yapabilmek için gerekli malzemelerin ev sahibi tarafından alınmasını isteyen mi? Cevap ilk seçenekse şu takımda Avcı sistemine en uygun oyuncu Oğuzhan ve o da yalnızca 157 dakika şans bulabildi. Cevap ikinci seçenekse Boyd’un, N’koudou’nun hocanın isteği doğrultusunda transfer edilmiş olma ihtimali pek inandırıcı gelmiyor.
Kısıtlı Seçenekler
Dünkü maç hakkında konuşmak tespit açısından eksik kalacağı için sezon başındaki yapılanmayı ele aldım. Vida, takımını Eylül ayında Gaziantep’te 85 dakika 1 kişi eksik oynatınca eleştiri oklarının en keskini teknik adama doğrultulmaz. Aslında çelişki de burada başlıyor zaten. Yazının başında da değindiğim gibi Avcı o kadar “muhafazakar” bir futbol adamı ki eksik kalınca devreye sokacağı bir planı dahi yok. İlk yarı Gazişehirli oyuncular coşkulu ve süratli olduklarının dörtte biri kadar teknik ve soğukkanlı olsalar soyunma odasına çok dramatik bir tabloyla da dönülebilirdi Beşiktaş için.
Yıldız Yönetememe
Vida gibi Dünya Kupası’nda final oynama tecrübesi kazanmış, Elneny gibi senelerce Arsenal forması giymiş oyuncuların gördükleri kırmızı kartların izah edilebilir tarafı yok. Mohamed Elneny o hareketi Arsenal’de yapabilir miydi? Tabi ki hayır. İşte bu da kulüpteki zihinsel yönetim hatasını gözler önüne seriyor. Bu hata bütün sezonu etkileyeceği için dünkü maçtan daha önemli. Yoksa Burak 7. hafta sakatlıktan döner, takımına 3 maçta 7 puan kazandırır ve krizden çıkartır o aşikar. Ama Vida ve Elneny gibi tecrübelerin bu şekilde oyundan atılmalarının kabul edilebilir yanı yok.
Son Parantez
Maçın sonuna 9 dakika eklenmişken 95. dakikada kazanılan kornerde Karius kulübeden izinsiz bir şekilde rakip ceza sahasına koştu. Bu durum Avcı’nın takım üzerindeki otoritesini daha doğrusu otorite eksikliğini gözler önüne seriyor. Avcı’nın Başakşehir’deki en büyük imzası takımının tam anlamıyla bir teknik direktör takımı olmasıyken Beşiktaş’taki görüntü bir lise takımından halliceydi.