Kategoriler

13.Dev

2019 FIBA Dünya Kupası heyecanı Çin’de yaşanıyor. Bu yıl 18.’si düzenlenen turnuva 31 Ağustos’ta başladı.

Turnuvada A Milli Erkek Basketbol Takımımız da yer almakta. E Grubu’nda Japonya, Çekya ve ABD ile eşleşen milliler ilk karşılaşmasında Japonya’yı 86-67 ile geçti.

Jenerasyon değişikliği sürecinden geçen ekibimizin, tecrübeli guard Sinan Güler’in de takımdan affını istemesiyle birlikte en tecrübeli oyuncusu Ersan İlyasova konumunda.

Takımdaki kabuk değişikliğinin ne denli olduğunu daha iyi anlayabilmemiz için şöyle bir bilgi vereyim: 

Bir önceki dünya kupasında -2014 İspanya- kafilede bulunan ve şu an Çin’de takımla birlikte olan oyuncu sayımız yalnızca 1(bir). Cedi Osman hariç diğer tüm parçaları bir önceki dünya kupasından farklı olan takım bunca değişikliğin heyecan ve karmaşasından olacak ki önemli bir kartını Türkiye’de unutmuş. Evet, olağan şüphelimiz Uğurcan Çakır…

Genç eldiven dün akşam Kadıköy’de öyle bir devleşti ki on üçüncü dev adamı izledik adeta yeşil sahada.

Dördü karşı karşıya olmak üzere sekiz kurtarışa imza atan Uğurcan, takımının Kadıköy’deki yenilmezlik serisini 4 maça çıkarmış oldu.

Tabi oyuncusunun kariyer maçını oynamasının önemli sebeplerinden birisi de Ünal Karaman.

Ünal Hoca’nın Uğurcan’ı iyi hazırlamasından bahsedecek değilim zaten o yönde şüphemiz yok ancak dün Fenerbahçe kaleyi o kadar sık ve rahat buldu ki Uğurcan da kurtardıkça büyüdü, kurtardıkça devleşti.

Bu yönde Ünal Hoca “istemeden de olsa” Uğurcan’a kariyer maçını oynatmış oldu. İlk yarım saat Ozan-Tolga-Deniz üçgeniyle Novak ve Hosseini darmadağın oldu.

Ersun Yanal, Nwakaeme’nin savunma zafiyetinin farkına varmış olacak ki hızlı ve keskin ataklarını sağ kanattan yaptırdı takımına.

Tolga’nın, savunma direnci zayıf Trabzonspor orta sahasını hızlı geçmesi, Emre ve Kruse gibi oyun kurucularla Rodrigues ve Muriqi’e hazırlanan pozisyonlar ve sağ kanattaki üçgen sayesinde kazanılan ciddi fırsatlara Uğurcan izin vermedi.

Fenerbahçe enteresan ki sezon başından beri çalıştığı ve dün akşam uygulama hususunda bir sorunla karşılaşmadığı set hücumlarından değil de Avdijaj’ın kaptırdığı topta Garry Rodrigues’in en büyük meziyetlerinden birini konuşturup top sürerken hızlanarak rakip savunmayı dengesiz yakalamasıyla sonuca gitti.

Trabzonspor, golden 10 dakika sonra Avdijaj’ın müthiş ortasına altı pas içinde demarke durumda yükselerek düzgün bir vuruş yapan Ekuban’la skoru eşitledi.

İlk yarım saatte yediği baskıyı kırarak topla çıkmaya çalışan bordo mavili ekip öne geçme fırsatını da buldu ancak bu sefer de sahne Altay’ındı. İzlerken yorulduğumuz ilk yarı karşılıklı gollerle 1-1 sonuçlandı.

Karaman ikinci yarıya Avdijaj-Doğan değişikliğiyle başlayarak Emre-Kruse arasındaki bağlantıyı kesmeye en azından azaltmaya çalıştı ve bunda başarılı da oldu.

Hoca, Fenerbahçe’nin tempolu futbolunun sürdürülebilir olmadığının farkına varmış ve süre ilerledikçe baskının azalacağını çözmüştü.

Baskının en yüksek olduğu dakikalarda da bu yazının ana konusu olan ve yakın zamanda ülkedeki en büyük kaleci performansını bize izleten Uğurcan devreye girdi. 13. dev, bu performansıyla Andorra ve Moldova maçlarında milli takımda kalenin en büyük adayı konumuna geldi.

Fenerbahçe cephesine gelince, ortada belki kaybedilen 2 puan var ancak oynanan oyun taraftara ve camiaya umut verdi.

Bu kadar pozisyona girebilmek, 5-6 oyuncu ile rakip ceza sahasında bulunmak uzun zamandır hasret kalınan bir görüntüydü.

Evet, bu kadar gol kaçırmak belki transfer penceresi hala açıkken yönetimi bu yönde hamle için düşünmeye itebilir ama şunu da unutmamak lazım ki her takımda bir Uğurcan Çakır yok.

Yorumlar